olmamışlık

ileleualatyr
Çocukken herhangi bir sevgi unsurunda bir eksiklikle karşılaştıysanız hayatınız boyunca yakanızı bırakmaz. Gün boyu aman hayat ne güzel diye güldürür eğlendirir, eve dönüş yolunda gözünüzü doldurmaya utanmaz. Şerefsiz.

23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı

von
çocuklara "gelecek sizsiniz" diyoruz,
ama geçmişten kalan enkazı kaldırmadan veriyoruz o geleceği.

onlar umutla çiziyor güneşi,
biz gökyüzünü griye boyuyoruz her haberle.
onlar her şeyi soruyor,
biz hâlâ cevap vermemeyi marifet sayıyoruz.

çocuklar oynarken düşebilir,
ama bazıları öyle bir kalkıyor ki,
büyüdüğünde kimseye yer bırakmıyor.

çocuklara dürüstlük anlatıyoruz,
ama en çok yalanı yüksek sesle söyleyenler alkış alıyor.
çünkü bazı ağızlar, zamanla değil, çıkarla büyüyor.

bir çocuğun utangaç bakışı,
koca bir kürsüden daha çok şey anlatır aslında.
yeter ki dinlemeyi bilelim.
yeter ki susturmayı alışkanlık etmeyelim.

23 nisan kutlu olsun.
çocuk kalanlara,
çocukların gözünün içine bakınca yüzü kızaranlara…

23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı

kirpi
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun!

bugün, millet iradesinin en saf haliyle temsil edildiği, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün geleceğimizin teminatı olan çocuklara armağan ettiği 23 nisan ulusal Egemenlik ve çocuk bayramı'nı kutluyoruz.
bu özel günde,koltuklara çocuklar oturur.çünkü koltuklar, geleceğe umutla bakan,temiz yürekli çocuklara çok yakışır.

umarız ki büyükler de bu minik temsilcilerden ilham alır; koltukları bir amaç değil,bir araç olarak görür. Zira koltuğu sevip,sorumluluğu sevmemek... çocuklara göre değil!

bugün biz büyükler için bir hatırlatma,çocuklar içinse bir bayram.
geleceğimizin ışığı olan tüm çocukların 23 nisan'ı kutlu olsun!

birini sebepsiz sevmemek

karedeki kedi
Hani bazen "Ya aslında hiç konuşmadım ve kötü bir hareketini görmedim ama bu kişiyi pek sevemedim, sebebini ben de bilmiyorum." deriz ya, yani en azından benim böyle çok cümlem vardır, sebepsiz değilmiş efenim! Geçenlerde gittiğim yazarlık kursunda bunun üzerine konuştuk. Kitaplardaki karakterler mesela karakterlerine göre giydirilirmis. Örnek vermek gerekirse eğer kitabımızın karakterinin bir sırrı varsa yazarımız genellikle siyah giydiğini bir şekilde belirtirmiş. Günlük hayatta da giydiğimiz renklerin çeşit çeşit anlamları varmış ve zaman zaman ona göre giyinmek önemliymiş. Yeşil güven, mavi uyum demekmiş. Konuştuğumuz kişinin giydiği renk ve kullandığı beden dili bilinç altımızda biz farkında olmadan birtakım düşünceler oluşmasına sebep olurmuş. Siyasetle ilgilenen bir insan ona çok güvenilmesi gerektiği bir anda yeşil giyermiş mesela. Beyaz yeni bir başlangıçmış ki düğünlerde gelinlerin beyaz giyinmesi de sanirim bundan kaynaklı. Ölürken beyaz kefen giyilmesinin de İslam inancına göre ölümden sonra yeni bir hayat olacağına dair inancı olabilirmiş. Yani uzun lafın kısası sevgili yazarlar, birilerini sevmiyorsanız eğer bu sebepsiz değil! Bilinç altıniz siz fark etmeden sizi ona karşı koruyor olabilir. Benim genellikle giydiğim renkleri düşününce de bu renk teorisi oldukça mantıklı geldi. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Giydiğiniz renkleri yansıtıyor musunuz?
4

manifest

berceste
Nasıl açılmadığını anlamadığım başlık. “Zamansızdık” şarkılarıyla çıkış yapan kız grubu. Albümlerini haziran ayında yayınlayacaklarmış ve içerisinde bir hikayenin parçaları olan 10 şarkı olacakmış. Bu hikaye için bir de kısa film çekeceklermiş. Bence çok güzel bir iş çıkacak ortaya. Merakla bekliyoruz ;)

son zamanlarda hayattan ne ders çıkardın

berceste
Ara ara hayatımda temizlik yapmam gerektiğini tekrar hatırladım. Kişiliğimizin uyuşmadığı kimseyle vakit geçirmek zorunda olmadığımı, beni yoran hiçbir şeyi sırtımda taşımamam gerektiğini (okul hariç maalesef), istemediğim mekanlara bile bazen sırf alışkanlıktan gittiğimi fark ettiğimde güzel bir temizlik yapıyorum. Canımın istemediği kim, ne varsa yavaş yavaş bazen de bir çırpıda uzaklaşıyorum. Her zaman kolay olmuyor ama alışınca her şey daha iyi oluyor. Bahar temizliğinizi yapmayı unutmamanız dileğiyle ;)
3

verdiğin uzmanlık dalı vibeı

karedeki kedi
Çocukları çok sevmemden olsa gerek bazı arkadaşlarımdan ve akrabalardan çocuk doktoru izlenimi aldığım doğrudur. Bundan ayrı olarak istediğim bölümün hocalarını ziyaret ettiğimde ise "radyoloji yaz sen" denilmişti. Fakülteye gelmeden önce çocuk doktorlugunu çokça düşünmüş olsam da şu an düşünmüyorum. Radyolojiye gelirsek de ilgimi çekmiyor pek. Umarım şu an gönlümdeki alanın izlenimini veririm bir gün. :)

büyümek

ileleualatyr
Eskiden oturup üstüne düşünüp tüm gün ağlayacağın olayı düşünmeyi üç beş gün erteleyip düşündükten sonra birkaç damla gözyaşıyla tamamen kapatabilmek-miş.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol